Ketojenik Diyet ve Hastalıklar ile İlişkisi

24.09.2020

Ketojenik Diyet Nedir?

Ketojenik diyet, aslen 1920'lerde inatçı epilepsi tipleri için bir tedavi yöntemi olarak geliştirilen yeterli protein ve kalori içeren yüksek yağlı, düşük karbonhidratlı bir diyettir. 1
İlk uygulandığı zamanlarda yapılan incelemelerde, açlık diyeti veya düşük karbonhidratlı diyet uygulayan deneklerin kanında keton cisimleri bulunmuştur. 2
Bu nedenle, oruç tutmanın etkilerini taklit etmeyi amaçlayan yeni bir diyet rejimi geliştirildi ve “ketojenik diyet” olarak adlandırıldı. 1

Ketojenik diyet öncelikle yüksek yağ, orta seviye protein ve çok düşük oranda karbonhidratlardan oluşmaktadır. Diyetteki makro besinler yaklaşık % 55-60 yağ, % 30-35 protein ve % 5 - 10 karbonhidrat olarak bölünmüştür. Spesifik olarak, günlük 2000 kcal diyette karbonhidrat miktarı günde 20-50 g'a kadar çıkmaktadır. 3
Günlük alımın 50 g'ın altına düşürülmesi ile vücut karbonhidratlardan mahrum kaldığında, insülin salgılanması önemli ölçüde azalır ve vücut katabolik bir duruma girer. Glikojen depoları tükenerek vücudu belirli metabolik değişikliklerden geçmeye zorlar. 3
Ketojenik diyetin hedefi bir ketozis durumu oluşturmaktır. Ketozis ise yetersiz karbonhidrat kullanımı nedeniyle aşırı yağ parçalanmasının bir sonucu olarak keton oluşumu ve birikimidir. Temel olarak, vücudun, glikozun ana yakıt kaynağı olarak keton ürünlerinin kullanılmasına kaydırılmasını sağlar. 4
Daha anlaşılır bir ifadeyle karbonhidrat alımındaki büyük azalma, karaciğerde ketonların üretimine neden olur ve bu durum, vücudun yakıt kaynağının glikozdan yağ asitlerine dönüşmesi anlamına gelmektedir.5
Böylece vücutta daha düşük seviyede enflamasyon oluşur, hormanal dengede düzelme ve kilo kaybı meydana gelir. 6

Hastalık İlişkisi

Epilepsi
Epilepsi önemli bir sağlık sorunudur. Son yıllarda dirençli epileptik çocuk ve ergenlerde ketojenik diyet uygulamalarına olan ilgi giderek artmaktadır. Ketojenik diyet 2-3 çeşit antikonvülzan (antiepileptik) ilaçla nöbet kontrolü sağlanamadığı durumlarda son çare tedavi yöntemi olarak düşünülmektedir. Proteinden sınırlı, düşük karbonhidrat ve yüksek yağ içeriğine sahip ketojenik diyet uygulamaları daha önceleri son çare olarak uygulanırken günümüzde sıklıkla kullanılan bir tedavi haline gelmiştir. Diyetteki karbonhidrat içeriğinin düşük ve yağ içeriğinin yüksek olması nedeniyle kanda keton cisimlerinin artışı söz konusudur. Keton cisimlerinin artışıyla beyin keton cisimlerini enerji kaynağı olarak kullanmakta ve epileptik nöbetlerde azalma görülmektedir. Çocukluk döneminde epilepsi tedavisi süresince yapılan beslenme tedavisi normal büyüme ve gelişmeyi sağlamalıdır. Bunun için de diyete uyumun tam olması oldukça önemlidir. 7

Otizm
Otizmde anormal beslenme alışkanlıkları, besin tüketiminde seçicilik ve gastrointestinal sistem problemleri gibi beslenme problemleri görülmektedir. Ayrıca otizmde mikrobiyota da sağlıklı bireylere göre farklıdır. Bu nedenle görülen semptomları azaltmak için bazı beslenme tedavilerinin uygulanması gerekmektedir. Bu hastalarda Ketojenik diyet uygulamaları; vitamin ve mineral takviyeleri, probiyotik takviyesi, glutensiz ve kazeinsiz diyet en çok tercih edilen ve otizmde görülen semptomları azalttığı gösterilen beslenme tedavilerindendir. 8

Kanser
Kanser, dünya çapında en büyük halk sağlığı sorunlarından biri olup standart kanser önleyici tedavilerinin etkinliğini önemli ölçüde artıracak tamamlayıcı uygulamalardan hâlâ yoksunuz. Yeterli miktarda protein içeren yüksek yağlı, düşük karbonhidratlı bir diyet olan ketojenik diyet, kanser hücrelerinin metabolizmasını değiştirerek (kanser hücreleri için elverişsiz bir metabolik ortam yaratarak) çoğu kanseri standart tedaviye duyarlı hale getiriyor ve bu da diyeti, koruyucu bir kanser tedavisi olarak umut verici bir tamamlayıcı uygulama haline getiriyor. 9

Obezite

Tıp dünyasındaki sürekli ilerlemelere rağmen, obezite, yılda 2,8 milyona varan yetişkin ölüm oranıyla dünya çapında önemli bir sağlık tehlikesi olmaya devam ediyor. Diyabet, hipertansiyon ve kalp hastalığı gibi kronik hastalıkların çoğu büyük ölçüde, genellikle sağlıksız yaşam tarzı ve kötü beslenme alışkanlıklarının bir ürünü olan obezite ile ilgilidir. Kilo vermek için uygun şekilde uyarlanmış diyet rejimleri, obezite salgınını bir dereceye kadar yönetmeye yardımcı olabilir. Hızlı kilo kaybı için çok etkili olduğu kanıtlanmış bir diyet rejimi, çok düşük karbonhidratlı ve yüksek yağlı ketojenik diyettir. 3

Kaynaklar:

1) The effects of ketonemia on the course of epilepsy / R.M. Wilder / Mayo Clinic Proceedings, 2 (1921), pp. 307-308
2) Objects and method of diet adjustment in diabetes / R.T. Woodyatt / Ar chives of Internal Medicine, 28 (1921), pp. 125-141
3) Ketogenic Diet / Wajeed Masood; Pavan Annamaraju; Kalyan R. Uppaluri. / https://www.ncbi.nlm.nih.gov/books/NBK499830/)
4) Sporda Ketojenik Diyet / Spor ve Rekreasyon Araştırmaları Kitabı /Müge SARPER KAHVECİ Araştırma Görevlisi, Kocaeli Üniversitesi)
5) https://www.sochob.cl/web1/wp-content/uploads/2019/12/The-keto-diet-and-the-gut-cause-for-concern.pdf)
6) Keto Diet Book: Your 30-Day Plan to Lose Weight, Balance Hormones, Boost Brain / Yazar : Dr. Josh Axe
7) Çocukluk Çağı Dirençli Epilepsilerinde Ketojenik Diyet Uygulamalarının Etkisi / Gizem Özata Uyar, Nevin Şanlıer Gazi Üniversitesi Sağlık Bilimleri Fakültesi, Beslenme ve Diyetetik Bölümü, Ankara, Türkiye)
8) Otizm Spektrum Bozuklukları Tedavisinde Beslenme Yaklaşımları / https://dergipark.org.tr/tr/pub/sak/issue/41234/435435)
9) Ketogenic diet in the treatment ofcancereWhere do we stand? / Daniela D. WeberSepideh Aminzadeh-GohariJulia TulipanLuca CatalanoRené G. FeichtingerBarbara Kofler)
10) The Ketogenic Diet: Evidence for Optimism but High-Quality Research Needed / David S Ludwig / New Balance Foundation Obesity Prevention Center, Boston Children’s Hospital and Harvard Medical School, Boston, MA, USA)