Balların Rengi Neden Farklıdır?
- 5.02.2024
- DETAYLI BİLGİ
Dünyada var olan herkes, yaşamın bir parçasıdır. Yaşamlarını sürdürmek için çeşitli ihtiyaçlara gereksinim duyan bireyler toplumu oluştururlar. Toplumda var olan bu bireyler yaşam faaliyetlerinin devamlılığı için sağlıklı ve dengeli beslenmelidir. Beslenme, en önemli hakkımız ve yaşam kaynağımızdır. Besin ihtiyaçlarının karşılanıyor olması bu yüzde oldukça önemlidir. Beslenme üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olan tarım; birçok besinin üretimini, bu besin maddelerini işleyerek çeşitlendirip toplumun ihtiyaçlarının karşılanmasını sağlayan önemli bir sektördür. Ekonomik, sosyal ve çevresel anlamda her bireyi ilgilendirmektedir[1].
Tarım ürünlerinin kalitesini ve verimini arttırmak için modern tarım teknikleri kullanılmaktadır. Özellikle bitki koruma ürünleri arasında yer alan pestisitler, bu alanda kullanılabilmektedir[2]. Zararlı organizmaları yok etmek veya kontrol altına almak için kullanılan kimyasal maddelere pestisit denilmektedir[3].
Modern tarım alanındaki uygulamalarda pestisitlere; yabancı otların etkisinden ve oluşan ürünlerin zararlarından, hastalıklarından korunmak amacıyla başvurulmaktadır. Ayrıca birim alanda daha fazla ürün elde edilebilir ve verim-kalite yönünden artış sağlanabilmektedir[4].
Çok eskiden beri kullanılmakta olan pestisitlere, kullanım amaçlarına göre bir sınıflandırma yapıldığında etkili oldukları maddeleri görmek mümkündür[3]:
Türkiye’de pestisit kullanımı 2018’deki verilere göre 60.000 ton olarak karşımıza çıkmaktadır. Diğer ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de en büyük grubu fungusitler oluşturmaktadır. Ülkemizdeki pestisit tüketimi; 2002-2018 yılları arasında %114’ün üstünde artmış olsa da Avrupa ortalamasından az olduğu görülmüştür[5].
FAO’nun 2017 yılı verilerine göre; Çin Halk Cumhuriyeti, Kolombiya, Ekvador, Japonya’da ciddi pestisit kullanımı görülmektedir. Finlandiya, İsveç, Norveç, Yemen ve Kırgızistan ise bu kullanımı en az düzeyde tutan ülkelerdir[6].
Zarar veren organizmaların etkisini engellemesi, kullanımının ekonomik ve kolay olması, işgücü yönünden tasarruf sağlayıp kısa sürede sonuç vermesi; pestisit kullanımının yaygınlaşmasını arttırmıştır. Günümüzde birçok üretici bu avantajları nedeniyle kimyasal mücadele olarak pestisitleri kullanmaktadır[3].
Tarım alanında bu kadar önemli bir yere sahip olan pestisitler, kontrolsüz ve bilinçsiz kullanımı sebebiyle günümüzde bir sorun haline de gelebilmektedir. Doğru kullanımı ile asıl hedefte yer alan zararlı organizmaları yok edebiliyorken, hatalı ve bilinçsiz kullanım ile yararlı organizmaların da etkisini azaltabilmektedir[7].
Tavsiye edilen dozun üzerinde kullanılması, gereğinden fazla ilaçlama yapılması, gerek olmadığı halde birçok ilacın karıştırılması gibi nedenlerle yanlış pestisit kullanımı yapılmış olur. Bu yanlış ve bilinçsiz kullanım hem insan sağlığı için hem de çevre sağlığı için zararlar ortaya koymaktadır[8].
Bu zararları sıralamak gerekirse;
Pestisitler Nasıl Tespit Edilir?
Sağlıklı beslenmek ve ne yediğini bilmek, bütün insanların önem verdiği durumdur. Pestisitlerin yarattığı birçok zarar, çeşitli rahatsızlıkları ortaya çıkarmaktadır. Gıda maddelerinde fazla miktarda biriken pestisit kalıntıları beslenme yolu ile insanlarda ve diğer canlılarda akut ya da kronik zehirlenmelere neden olabilmektedir[13].
Pestisitlerin tespiti de bu yüzden çok önemlidir. Tüketici olarak tespit edilen bu kimyasal maddelerini bilmek en doğal hakkımızdır. Peki pestisitler nasıl tespit edilir? Bakanlık görevlileri tarafından, ‘Türk Gıda Kodeksi Gıdalarda Pestisit Kalıntılarının Resmi Kontrolü için Numune Alma Metotları Tebliği’ne göre örnek numuneler alınır. Hazırlanan numuneler analiz için laboratuvarlara gönderilir. Numuneler laboratuvarlarda analizi gerçekleştikten sonra rapor edilir. Raporda yer alan pestisit kalıntılarının miktarları ‘Türk Gıda Kodeksi Pestisitlerin Maksimum Kalıntı Limitleri Yönetmeliği’ esaslarına göre değerlendirilir. Maksimum kalıntı limitleri (MRL)* göz önünde bulundurularak uygun bulunanlara ruhsat verilmektedir[14].
Pestisit Kalıntıları Nasıl Azaltılabilir?
Pestisit kullanımının tamamen kontrollü ve doğru bir şekilde yapılsa dahi tükettiğimiz gıdalarda az da olsa kalıntıları rastlamak mümkündür. Bu kalıntıların en aza indirgenmesi için bazı yöntemler uygulanmaktadır[8, s.13-14].
Yıkama: Su ile müdahale olan yıkamayla pestisit kalıntılarını azaltmak mümkündür. Burada ilacın kimyasal yapısı, ürünün özellikleri ve kalıntının parçalanma süresi gibi sebepler etki etmektedir[8, s.13-14]. Bir çalışmada domateslerin akan suyun altında 15 saniye yıkanması İle pestisit kalıntı miktarı %68 oranında azalmıştır[15].
Kabuk Soyma: Bir çalışmada koçanlarından* ayrılmış mısırın pestisit kalıntısı yönünden % 99 düzeyinde azaldığı görülmüştür. Aynı şekilde patates ve domateste de kalıntıların azaldığı belirtilmiştir. Kabaklarda kabuk soyma yöntemi ile pestisit kalıntı miktarında yüksek miktarda azalmalar gözlenmiştir[16].
Isıl İşlemler: Gıdaları muhafaza etmek için kullanılan ısıl işlemler pestisit kalıntılarını azaltmaya da yardımcı olabilmektedir[17]. Haşlama kızartma pişirme kurutma gibi yapılan işlemler tercih edilen yöntemlerdir. Örneğin geçmişte yapılan bir çalışmada; lahananın 30 dakika kaynatılmasıyla pestisit kalıntı miktarı %80-90 oranında azaldığı görülmüştür[18]. Diğer bir çalışmada ise sebzelerin kızartılması ve pişirilmesi ile pestisit kalıntı miktarında azalma olduğu belirtilmiştir[19].
Muhafaza: Depolama şartların uygun olmasıyla birlikte pestisit kalıntıları da azalmaktadır. Deponun sıcaklığı, nem miktarı, hava akımı gibi nedenler etki etmektedir. Örneğin daldırma yöntemi* ile ilaçlanmış portakallarda, iki ay sonunda kalıntı miktarının azaldığı görülmüştür[8, s.14].
Mikroorganizma Yardımıyla Parçalanma: Pestisit kalıntıları üzerinde, çeşitli mikroorganizmaların etki ettiği görülmüştür. Bazı bakteriler fosfor kaynağı olarak pestisitleri kullanabilmektedir[8, s.14].
Sonuç olarak; tarım sektörünün en önemli kullanım alanına sahip olan pestisitler günümüz şartlarında önemi daha da ortaya koymuştur. Özellikle zararlı organizmaları yok etmek ve tarımda verimliliği arttırmak için sıkça pestisit kullanıma başvurulmaktadır. Tarımda ilaçlama, olarak da bilinen bu yöntem kontrolsüz ve bilinçsiz yapıldığı zaman çok ciddi sorunlara sebep olmaktadır. Hem insan sağlığı hem de çevre sağlığı açısından olumsuz etkilere sebebiyet vermesinden dolayı pestisit kullanımı birçok kişi ve kurumlar tarafından hoş karşılanmamaktadır. Özellikle gıdalarda beslenme yoluyla kalıntılarına rastlamak, bireylerin pestisite karşı olumsuz bakmasına neden olmaktadır.
Beslenme yoluyla alınan kalıntılar, ciddi rahatsızlıklara sebep olurken sürdürülebilir yaşamı da etkilemektedir. İnsan ve çevre ilişkisi sağlıklı olduğu takdirde sürdürülebilir yaşamdan söz edilebilir. İnsan hayatında ciddi rol oynayan pestisit kullanımı, yürürlükte yer alan yönetmeliğe uygun olmalıdır. İlaçlama, bilinçli ve kontrollü yapılmadığı takdirde sağladığı faydalar zarara dönüşmekte ve riske neden olmaktadır. Toplum sağlığı her şeyden daha önemlidir. Kimyasal zehirlenmelere karşı her zaman dikkatli ve bilinçli olmalıyız.
Sözlük
*Otoimmün hastalıklar: Bağışıklık sistemi vücudu korurken yanlışlıkla sağlıklı hücrelere zarar vermesi sonucu oluşturduğu hastalıklardır[20].
*Maksimum kalıntı limitleri: Hayvansal ve bitkisel ürünlerde yasal olarak içerisinde bulunmasına izin verilen pestisit kalıntı miktarıdır[21].
*Koçan: Mısır tanelerini taşıyan üstü yaprakla sarılı püsküldür[22].
*Asetik asit: Doğal karbonhidratların fermantasyonu ve oksidasyonu ile oluşturulan bileşiktir. Sirke bir asetik asit tuzudur[23].
*Daldırma yöntemi: Gıdaların yaklaşık 5-30 saniye direkt kaplama çözeltisine daldırılması yöntemidir[24].
Kaynaklar:
[1] Doğan, Z, Arslan, S, Berkman, A . (2015). Türkiye’de Tarım Sektörünün İktisadi Gelişimi Ve Sorunları: Tarihsel Bir Bakış, Niğde Üniversitesi İktisadi Ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 8 (1), S.30.
[2] Tiryaki O., Canhilal R., Horuz S., (2010). Tarım İlaçları Kullanımı Ve Riskleri, Erciyes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 26(2): S.155.
[3] Denizli A., Şener G., Özgür E., (2013). Pestisitler, Hacettepe Üniversitesi Kimya Bölümü Hacettepe Üniversitesi Nanoteknoloji Ve Nanotıp Ana Bilim Dalı, S.69.
[4] Yan, X., Li, H. And Su, X. 2018. Review Of Optical Sensors For Pesticides. Trends Analyt Chem, 103:1-20.
Machado, S.C. And Martins, I. 2018. Risk Assessment Of Occupational Pesticide Exposure: Use Of Endpoints And Surrogates. Regul Toxicol Pharmacol, 98: 276- 283.
[5] FAO. (2017). Food and Agricultural Organization of the United Nations. www.fao.org
[6] Max Roser (2019) "Pesticides", OurWorldInData.org
[7] Özlem AKAR, (2017), Antalya İlinde Üreticilerin Pestisit Kullanımı Ve Seçimindeki Eğitim Ve Bilgi Düzeyi İle Çevresel Duyarlılıklarının Araştırılması, (Yüksek Lisans Tezi), Erciyes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Bitki Koruma Anabilim Dalı, S.1.
[8] Karakaya M., Boyraz N. (1992), Gıda Kirlenmesinde Pestisitler ve Korunma Yolları, Ekolojik Çevre Dergisi, Konya, S.11.
[9] Corsini, E, Et Al. (2013). Pesticide induced immunotoxicity in Human: A Comprehensive Review Of The Existing Evidence. Toxicology 307, Pp. 123-135.
Mnif, W, Et Al., (2011). Effect Of Endocrine Disruptor Pesticides: A Review. International Journal Of Environmental Research And Public Health 8, Pp. 2265-2303.
Mandrich, L. (2014). Endocrine Disrupters: The Hazards For Human Health. Cloning & Transgenesis 3, P. 1.
[10] Bouchard, MF, Et Al. (2011). Prenatal Exposure To Organophosphate Pesticides And IQ in 7-Year-Old Children. Environmental Health Perspectives 119, Pp. 1189-1195.
[11] Jin, S., Xu, Z., Chen, J., Liang, X., Wu, Y. And Qian, X. 2004. Determination Of Organophosphate And Carbamate Pesticides Based On Enzyme İnhibition Using A Ph-Sensitive Fluorescence Probe. Anal Chim Acta, 523: 117-123.
[12] Knezevic, Z., Serdar, M. And Ahel, M. 2012. Risk Assessment Of The İntake Of Pesticides İn Croatian Diet. Food Control, 23: 59-65.
[13] Heming, J.C., Davis, A. C., Robinson, W. B. 1954. Flavor And Color Evaluation Of Canning Crops Grown İn Soil Treated With İnsecticides.J.Of. Food Tech. 8, 227.
[14] Dr. Özge Çetinkaya Açar, (2015), T.C. Gıda Tarım Ve Hayvancılık Bakanlığı Ulusal Gıda Referans Laboratuvarı Kalıntı/Pestisit Birimi, Pestisit Analizleri, S. 22-23.
[15] Cengiz, M. F., Certel, M., Karakas, B. and Gocmen, H., (2007). Residue contents of captan and procymidone applied on tomatoes grown in greenhouses and their reduction by duration of a pre harvest interval and post-harvest culinary applications. Food Chemistry, 100, 1611–1619.
[16] Fahey, J.E., Gould, G.E., Nelson, P.E. (1969). Removal of gardona and azodrin from. Vegetable crops by commercial preparative methods.J.Agr. food Chem. 17(6): 1204-1206.
Boulaid, M., Aguilera, A., Camacho, F., Garcia-Fentes, L. and Valverde, A., 2012. Effect of household processing and unit to unit variability of azoxystrobin, acrinathrin and kresoxim methyl residues in zucchini. Food Control, 25, 594-600.
[17] Kaushik, G., Satya, S. and Naik, S.N., 2009. Food processing a tool to pesticide residue dissipation – A review. Food Research International, 42, 26–40.
[18] Kang, SM. and Lee, MG., 2005. Fate of some pesticides during brining and cooking of Chinese cabbage and spinach. Food Science Biotechnology, 14, 77–81.
[19] Zhang, Z.Y., Liu, X.J. and Hong, X.Y., 2007. Effects of home preparation on pesticide residues in cabbage. Food Control, 18, 1484-1487.
[20] Dr. Başak Kandemir, (2019). https://bilimgenc.tubitak.gov.tr/makale/vucuttaki-hucrelerin-savasi-otoimmun-hastaliklar
[21] Özden Güngör, (2015). http://zehirsizsofralar.org/wp-content/uploads/2020/01/ZMO-MRL-vs-nedir.pdf
[22] TDK, https://sozluk.gov.tr
[23] Brown, William H.. "Acetic acid". Encyclopedia Britannica, https://www.britannica.com/science/acetic-acid
[24] Pavlath, A.E., Orts, W., (2009). Edible Films and Coatings: Why, What, and How? In Edible Films and Coatings for Food Applications, Edited by Milda E. Embuscado, Kerry C. Huber, Springer Dordrecht Heidelberg London New York, 403p.
Dhanapal, A., Sasikala, P., Rajamani, L., Kavitha V., Yazhini. G., Banu, M.S., (2012). Edible films from polysaccharides. Food Science and Quality Management 3: 1-10.