Yavaş Yemek Hareketi: Slow Food

Betül YALMAN | 08.08.2020

Günümüzde zamandan tasarruf etmemiz için gelişen teknolojiyle beraber yemeğe ayırdığımız zamanı da hep azaltmak istedik ve bu isteğimiz doğrultusunda fast food sektörü ile tanıştık. Evet, hızlandık ama yemek kültürümüzü ve beslenmemizin asıl amacını unutma sürecimiz de hızlanmaya başladı. Beslenme düzensizliğinden kaynaklanan hastalıklar, yaşamın hızlanmasıyla beraber bazı psikolojik rahatsızlıklar ortaya çıktıkça zamanla hızlı yaşamın olumsuz etkilerini düşünmeye başladık. Karşılaşılan bu olumsuz etkiler, zamanla toplumdaki bilinçli tüketicilerin dikkatini çekerek yavaş yemek akımının ortaya çıkmasına zemin hazırlamıştır ve bu sebeple, Slow Food yerel yemek kültürlerinin ve geleneklerinin ortadan kalkmasını önlemek, hızlı yaşamın yükselişine karşı koymak, insanların yedikleri yiyeceklere ve yiyecek seçimlerinin dünyayı nasıl etkilediğine dair azalan ilgileriyle mücadele etmek amacıyla kurulmuştur.1 

 
İtalyan gurme Carlo Petrini, “Yavaş Yemek” hareketini Roma’daki Piazza di Spagna’da McDonald’s restaurantının açılmasına bir tepki olarak 1986’da İtalya’da başlatmıştır. Ancak amacı sadece McDonalds’a tepki oluşturmak değil, aynı zamanda toplu üretilen küreselleşen yiyeceklere, hızlanma ile gelen standartlaşmaya bir alternatif sunmaktır. Bu hareket taze, yerel, mevsimlik ürünleri benimseyerek, yemek kültürünü oluşturan tarifleri, pişirme yöntemlerini korumayı savunmakta, yiyecek üreticileri ile tüketicilerin, yiyeceğin kendisi ile sofrada bulunan kişilerin de etkileşimlerini de kapsamaktadır.3 Asıl önemli olan da bu kültürel kimliğin korunması, hızlı hayatın götürdüğü pek çok geleneksel olguyu yeniden yaşatabilmektir. Hatta Petrini, bu koruma hareketini “Arkadaşlarım ve ben Yavaş Yemek hareketini başlattık çünkü hayat için gerekli, temiz ve iyi olan bir şeyi, gıda çeşitliliğini, geleneklerimizin zenginliğini, yediğimiz şey ile onun nasıl üretildiği arasındaki bağlantıyı kaybetme eşiğinde olduğumuza inandık. O zamandan beri, Yavaş Yemek, yemek zevkiyle sosyal sorumluluğu bağlayan, herkes için iyi, temiz ve adil yiyeceğe ulaşma temel hakkı için mücadele eden tek hareket oldu” şeklinde ifade etmiştir.2 


Şimdilerde ise Slow Food, 160'tan fazla ülkede milyonlarca insanın yer aldığı küresel bir harekete dönüşerek herkesin iyi, temiz ve adil gıdalara erişmesini sağlamak için çalışmalarına devam ediyor. Bu topluluğun 3 temel ilkesi vardır; iyi, temiz ve adil.1


İyi: Kaliteli, lezzetli ve sağlıklı gıda
Temiz: Çevreye zarar vermeyen üretim
Adil: Tüketiciler ve üreticiler için uygun fiyatlar ve adil koşullar
Aslına bakarsak, gıda üretimi ve tüketiminde olması gereken şartlar zaten temel olarak bunlardan ibarettir. Yediğimiz gıdanın doğallığı ve sağlıklı olması bizim için, gıdanın tüketildikten sonraki hali doğa ve ekosistem için, üreticilerin de memnuniyeti üretimin devamlılığı için gereklidir.

Petrini, 2004’te İtalya Pollenzo'da Gastronomi Bilimleri Üniversitesi'ni kurdu.4 Bu üniversitenin amacı, tarım yöntemlerini yenilemek, biyoçeşitliliği korumak ve gastronomi ile tarım bilimi arasında organik bir ilişki kurmak için çalışanlar için uluslararası bir araştırma ve eğitim merkezi oluşturmaktır.6 Böyle değerli amaçları hedef edinen bir üniversitenin kurulmuş olması hem gıda ve tarım için daha hızlı gelişmeler yapılmasını hem de Slow Food’un daha da tanınır hale getirilmesini sağlıyor.

Aynı zamanda dünya çapında bulunan Slow Food üyeleri, düzenledikleri etkinlikler ve aktivitelerle hedef edindikleri temel prensipleri kendi yaşadıkları yerde uyguluyorlar. Ülkemizde de “Yavaş Yemek” felsefesini teşvik eden 24 grup bulunmaktadır. Hatta Çeşme ilçesine bağlı Germiyan Köyü, endüstriyel üretime karşı küçük üreticileri ve doğal gıdayı ön plana çıkararak Türkiye'deki ilk "Slow Food" köyü seçilmiştir.5 Bizler de böyle bir hareketi daha yakından tanıyarak; yemek kültür ve geleneklerimize, yaşam tarzımıza ve en önemlisi gıdamıza sahip çıkmamız gerektiğinin farkındalığı ile beraber daha iyi, daha adil ve daha temiz gıdaya diyoruz.

Kaynaklar:
[1] https://www.slowfood.com/
[2] Gülhan SAĞIR, The Journal of Social Science, Year:1, Volume:1, Number:2, FROM Tradition to Globalization: Slow Food and Cittaslow Movements. / 2017 https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/383375
[3] Gizem ÖZGÜREL, Cevdet AVCIKURT, Journal of Tourism and Gastronomy Studies, Perception of Slow Food Movement by Indigenous Tourists-Academicians / 11.12.2018 https://www.jotags.org/2018/vol6_issue4_article30.pdf
[4] Encyclopedia Britannica https://www.britannica.com/topic/Slow-Food-Movement-A-Delicious-Revolution-The-1964638
[5] https://www.akademikkaynak.com/turkiyenin-ilk-slow-food-koyu-germiyan.html
[6] https://www.unisg.it/en/administration/history-mission/